Mef ûlü fâ’iâtü mefâ’îlü fâ’ilün
بكانه محبتك اولمز غم آشنا
آى داغ دردين ايلميك مرهم آشنا
Bîgâne-i muḥabbetüň olmaz ġam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşinâ
Ey derdinin yarasını merheme tanıştırmayan, açtığı yaraya merhem sürmeyen sevgili! Aşkının yabancısı olan gamı tanımaz.
رويك كه كعبه دل و جاندر اولور مى هيچ
لب تشنه زﻻل غمك زمزم آشنا
Rûyuň ki Ka’be-i dil-ü candur olur mu hîç
Leb-teşne-i zülâl-i ġamuň zemzem-âşinâ
Yüzün gönüllerin ve canların Ka’besidir. Hiç gamın temiz, berrak suyuna kanmış olan zemzem ister mi?
سور صفاى وصلته اولمز فريفته
حلوت كزين هجرك اولان ماتم آشنا
Sûr-ı ṣafâ-yı vuṣlata olmaz firîfte
Halvet-güzîn-i hecrüň olan mâtem-âşinâ
Ayrılığınla yalnızlığı seçen, kedere alışkın kimse, kavuşmanın neş’e veren coşkusuna kanmaz.
بيكانه در نكاهى كبى لطفيده دله
اولمش او شوح ايله طوتالم عالم آشنا
Bîgânedir nigâhı gibi lutfı da dile
Olmış o şûḥ ile ṭutalım ‘âlem âşinâ
O şuh sevgili ile bütün dünya dost da olsa, bakışı gibi lutfu da gönüle uzaktır.
ايرمز مى ناﺌلى دم صبح هدايته
اولمزمى غنجه زار امل شبنم آشنا
İrmez mi Nâ’ilî dem-i ṣubḥ-ı hidâyete
Olmaz mı ġonce-zâr-ı emel şebnem-âşinâ
Nâ’ilî aydınlığa çıkma yolunun sabahının o mutlu anına ermeyecek mi? Onun arzu goncalığı hiç şebnem tanımayacak mı?
Mef’ûlü fâ’iâtü mefâ’îlü fâ’ilün
Aşina redifli gazelin vezni nedir