Gam-gîn dilümde zâr ile efgân dükenmedi
Nem-gîn gözümde derd ile giryân dükenmedi
Gamlı gönlümün ağlayışı ve feryadı tükenmedi. Nemli gözlerimin gözyaşı tükenmedi.
Tennûr-ı gamda âteş-i hicrân ile ciğer
Biryân olalı dünyede biryân dükenmedi
Gam fırınında ayrılık ateşi ile ciğerim kebap olalı, dünyada kebap hiç eksik olmadı.
Derdâ dirîğ geçdi günüm intizâr ile
‘Ömrüm dükendi va’de-i cânân dükenmedi
Vah vah! Yazık ki günlerim beklemekle geçti hep. Ömrüm tükendi sevgilinin vaadi tükenmedi.
Hûblar katında kançaru baksan rakîbdür
‘Âlemde cevr-i yâr ile şeytân dükenmedi
Güzeller katında nereye baksan rakip var. Âlemde yârin eziyetleri ile şeytanlar hiç tükenmedi.
Bir kerre mübtelâlaruma rahm idem disen
Dünyâda sevdüğüm n’ola yalan dükenmedi
Bir kez âşıklarıma acıyayım desen ne olur? Ey sevdiğim,dünyada yalanlar tükenmedi ya.
İn’âm eylese sâ’ile hüsnin zekâtını
Şehler katında lûtf ile ihsân dükenmedi
Güzelliğinin zekâtını dilencilere ihsan eylese ne olur. Şahlar katında lütuf ve ihsan hiç tükenmedi.
Mihrî olalı gülşen-i kûyunda ‘andelîb
Gam-gîn dilinde nâle vü efgân dükenmedi
Mihrî senin gül bahçesi sokağında bülbül olalı, gamlı gönlünde inleyişi ve feryadı tükenmedi.
Mihrî Hatun