Akif Harput’ta telgrafhane müdürüdür. Hüseynik’te kızkardeşi Ati Hanım’la beraber yaşıyordurlar. Akif çok genç yakışıklı dalyan gibi bir çocuktur. Akif sabahları Saray Yolu ile Harput’a çıkar, akşamlarıda kalenin alt tarafından Deliktaş yolundan geri dönermiş. Akif’in bir kardeşi ise Musul’da yaşamaktadır.
Türküde adı geçen Lütfi’de telgrafhanede çalışmaktadır. Akif Lütfi’yi çok sevmektedir.
Akif Hüseynik’ten şehre (Harput) çıkarken hiç beklenmedik bir zamanda yolda kalp krizi geçirir ve ölür. Ölüm olayı duyulunca bütün bir şehir halkı arkasından günlerce gözyaşı dökerler.

İşte tam bu sırada Saçlızade Hacı Vehbi Efendi bu güzel ve hazin şarkıyı güftesiyle ve bestesiyle meydana getirmiştir.
Hüseynik’ten çıktım şeher yoluna
Kol ağrısı tesir etti canıma
Yaradanım merhamet et kuluna
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Telgrafın direkleri sayılmaz
Ati hanim baygın düşmüş ayılmaz
Böyle canlar teneşire koyulmaz
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Farklı varyantında türküye ait, “Bir tel versin Musul’da kardaşına” mısrası var. Bilinen çeşitlemede bu mısra geçmiyor.
Mısranın geçtiği ilgili çeşitleme şurada verilmiş: https://www.turkudostlari.net/soz.asp?turku=972
Ahmet Kaya da muhteşem yorumunu katmış türküye.
Ellerinize sağlık.