Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz eseri ‘Huzur’un finalinde intihar eden Suat’ın kayıp mektupları 68 yıl sonra ortaya çıktı. Romanda bahsedilen ama yer almayan, yıllarca köşe bucak aranan ancak bulunamayan, kimine göre ise hiç yazılmamış kabul edilen sayfalar romandaki karakterlerin akıbeti ve Tanpınar’ın edebiyatına ilişkin önemli ayrıntılar içeriyor.
Türk edebiyatına eserleriyle damgasını vuran Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanı ‘Huzur’, yayımlandığı dönemin Doğu ile Batı arasında sıkışmış toplumsal ve siyasal yapısına ışık tutan bir eser. Romanda eğitimli, kültürel seviyesi yüksek Mümtaz ile kocası tarafından terk edilen tek çocuklu Nuran arasındaki gönül ilişkisi ve değişim karşında varoluş sorunlarının pençesindeki kişiler anlatılıyor. 1939’da, II. Dünya Savaşı’nın topun ağzında olduğu bir dönemde yaşanan aşk hikayesine İhsan’ın karısı Macide ve Nuran’a ‘aşık’ Suat karakteri dahil oluyor. Romanın sonunda Suat her şeyden vazgeçerek intihar ediyor. Ancak edebiyat profesörü İbrahim Şahin’in, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde ortaya çıkardığı ‘kayıp mektuplar’ romanın seyrini değiştirebilir. Çünkü notlarda romanda bahsedilen, Tanpınar’ın da yayımlayacağını söylediği ama geçen zaman içinde yayımlanmayan Suat’ın mektupları var. Mektuplarda bahsedilenlere göre Suat aslında Nuran’a aşık değil! Ölüm anında yanında bir silah var ve dinlediği senfonik eser belli… Dahası, mektup eğer yayımlanmış olsaydı 130 sayfayı bulacaktı. İbrahim Şahin, daha birçok ayrıntıyı içeren mektubu KARAR’a anlattı.
yazının devamı burada…