Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün
Bahr-i ıska düşdün ey dil lezzeti canı unut
Baliğ oldun gel rahimden içdüğün kanı unut
Ey gönül! Aşk denizine düştün canın tatlı olduğunu unut. Artık yetişkin oldun ana rahminden içtiğin kanı unut.
Virdi rıhletden haber mûy-ı sefîd ü rûy-ı zerd
Çihre-i handâım vü zülf-i perişanı unut
Ak saç ile sarı yüz öbür dünyaya göçmekten haber verdi. Sevgilinin gülen yüzünü ve perişan saçım unut.
Çek nedâmetden göğe dûd-ı dili tök kanlu yaş
Serv-i nâzı terk kıl gül-berg-i handanı unut
Pişmanlıktan yanan gönül ateşinin dumanım göğe çıkar, kanlı gözyaşı dök. Naz servisini ve gülen gül yaprağım unut.
Gör ganimet fakr mülkinde gedâhk şivesin
İ’tibâr-ı mansıb u dergâh-ı sultam unut
Fakirlik ülkesinde yoksulluk içinde yaşamayı ganimet bil. Sulfatanın sarayım ve mevki itibarım unut.
Çekme âlem kaydım ey ser-bülend-i kayd olan
Saltanat tahtına irdün bend ü zindanı unut
Ey fakirlikle başı yüksekte olan mutlu kişi! Dünya bağım (zevk ve nimetler) bırak, onun için tasalanma. Saltanat tahtına eriştin bendi (zincirle bağlanma) ve zindanı unut
Ma’siyet dersin yeter tekrar kıl dönder varak
Özge harfin meşkin it evvelki unvanı unut
Günah dersini tekrarladığm yeter, sahifeyi çevir. Başka harf öğrenmeye çalış, evvelki unvanı unut.
Levh-i hatır sûret-i canana kıl âyîne-dâr
Anı yâd it her ne kim yâdunda var anı unut
Gönül sayfanı ayna gibi sevgilinin yüzüne tut, yalnız onu an. Belleğinde her ne varsa unut.
Ey Fuzûlî çek melâmet reh-güzâımdan kadem
Lahza lahza çekdügün bî-hûde efgânı unut
Ey Fuzûli! Halkın ayıplama yolundan ayağını çek. Zaman zaman boş yere ettiğin feryad ve figanı unut.