Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilâtün / Fâ’ilün
Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var Âşık-ı sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var
Bende Mecnun’dan daha çok aşıklık yeteneği vardır. Sevgide sadakat gösteren âşık benim, Mecnun’un ancak adı var.
N'ola kan tökmekde mahir olsa çeşmüm merdümi Nırtfe-i kâbildürür gamzen kimi üstadı var
Gözbebeğimin kan dökmekte usta olduğuna şaşılmaz. O kabiliyetli bir tohumdur ve gamzen gibi bir üstadı vardır.
Kabil tevriyeli kullanılmıştır. Âdem’in oğlu olup kardeşi Habil’in kanım döken kişi ve kabiliyetli anlamlarındadır. Merdüm kelimesi de tevriyeli kullanılmıştır. İnsan ve gözbebeği anlamlarındadır. Gözbebeği hem kabiliyetli, hem de Kabil’in tohumundan geldiği için gamze gibi bir de kan dökücü ustası olunca çok kan dökecektir. Kan dökmek bir deyim olup mecazlı kullanılmıştır. Kan dökmekte usta olması gözün kanlı yaş dökmesinden kinayedir.
Kıl tefâhur kim semin hem var men tek âşıkun Leyli'nün Mecnûn'ı Şîrîn'ün eğer Ferhâd'ı var
Eğer Leylâ’nın Mecnun’u Şirin’in Ferhâd’ı varsa, senin de benim gibi âşığın olduğu için övünmelisin.
Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle Derde yoh sabrı anun her lahza nün feryadı var
Ey gül! Ben temkinli, sabırlı insanım, beni bülbüle benzetme. Onun benim gibi derde sabrı yok, her lâhza bin feryadı vardır.
Eyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur Her kimün kim devr çevrinden dil-i nâ-şâdı var
Halim öyle kötü ki, devrin zulmünden dolayı kimin gönlü mahzun olsa, benim halimi görünce neşelenir (kendi haline şükrederek sevinir).
Gezme ey gönlüm kuşı gafil fezâ-yı ışkda Kim bu sahramın güzergâhında çok sayyâdı var
Ey gönlümün kuşu! Aşk göğünde gafil uçarak gezme. Çünkü bu sahranın (aşk sahrası) yollarında çok avcısı vardır.
Ey Fuzûlî ışk men'in kılma nâsıhdân kabul Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var
Ey Fuzûlî! Nasihatçının aşkı engellemesini kabul etme. Onun nasihati aklın tedbiridir, bir temeli var sanma.
Diğer gazellere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.