Ṣoyup ten postın cândan dilâ ‘uryân-ı ‘aşḳ olsam
Muḥabbet tekyegâhında bugün ḳurbân-ı ‘aşḳ olsam
Soyup ten postunu candan ey gönül, aşk üryanı olsam.
Muhabbet tekkesinde bugün, aşk kurbanı olsam.
Gülistân olsa âḥir sîne gül gül tâze dâḡıyla
Halîl-âsâ ḥarîḳ-i âteş-i sûzân-ı ‘aşḳ olsam
Gül gül açılmış taze yanık yaralarından, sonunda gül bahçesine dönse göğsüm.
Allah’ın Dostu Hz. İbrahim gibi aşkın yakıcı ateşinde yansam.
Düşerdün ḥançer-i yârüstine ṣabrum gidüp ol dem
Eger bezm-i belâda mest-i ser-gerdân-ı ‘aşḳ olsam
Düşerdim yarin hançeri üstüne sabrım gidip o zaman.
Eğer bela meclisinde aşk şarabından başı dönen sarhoş olsam.
Göñül dir kim yanup nâr-ı muḥabbetle ten-i ḥâki
Fenâ ḥâkisterinde aḥker-i pinhân-ı ‘aşḳ olsam
Gönül der ki, toprak olan bedende muhabbet ateşiyle yanıp,
Yokluk külünde yanan aşkın gizli koru olsam.
‘Aṭâyî-veş yürürdi şehr-i ġamda sikke-i eşküm
Muḥabbet kişverinde ben de sulṭân-ı ‘aşḳ olsam
Atâyî gibi gam şehrinde gümüş gözyaşı sikkelerim dağılırdı,
Muhabbet ülkesinde ben de eğer aşk sultanı olsam.
Nev’î-Zâde Atâyî