Elif Allah üç harfdir noktası bir candadır Her biri neye işâret bilmeyen gümândadır Be bir nokta iki harf ile dü cihâna hükm ider Heyy ü bâkidir bilenler nokta-i be kandedir Te tevekkül kıl Hüdâ’ya gel …
Devamı »Şehen-şeh-nâme-i Murâdî’den | Mülhimî
Şehen-şâh-nâme kodum ismini K’ide mahv şeh-nâmeler resmini Kalem Hân Murâd’ı ki tezkîr ider Şehen-şâh-ı dîn ile ta‘bîr ider Çü devlet gibi dîne virdi nizâm Şehen-şâh-ı dîn kodu dehr ana nâm Kemâl-i şehen-şâh-ı dîne nazar Olur …
Devamı »Hayâl-i Bâl’den | Sirâcî
Duhter-i tersâlar ile etme ey dil ülfeti Pîşe kılma zâtına gayr-ı münâsib külfeti Kendi ârın bilmeyen âlemde bî-pervâ gezer Tîz gider hüsni anın artar dem-â-dem nekbeti Mü’min ü kâfir ki bir sûretde halk etmiş Hudâ …
Devamı »Kâside | Muhyiddin Abdal
Aceb dosttan bize nazar ola mı Dost ile asıllu pazar ola mı Gönül evlerine hükmün yüriden Gönülden gönüle gezer ola mı Ne ki kılsan günah malûmdur ana Görüp aybumuzu yazar ola mı Eksüklü kul olan …
Devamı »Allah’ın rahmeti ve affediciliği (Kuddûsî Dîvânı’ndan)
Ey rahmeti bol Pâdişâh! Cürmim ile geldim Sana. Ben işledim hadsiz günâh, cürmim ile geldim Sana. Hadden tecâvüz eyledim deryâ-yı zenbi boyladım. Ma’lûm Sana ki neyledim, cürmim ile geldim Sana. Senden utanmayub hemân itdim hata …
Devamı »Bu şehr-i Sıtanbûl ki bî-misl ü bahâdır | Nedîm
Bu şehr-i Sıtanbûl ki bî-misl ü bahâdır Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedadır Bir gevher-i yek-pâre iki bahr arasında Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezadır Altında mı üstünde midir cennet-i a’lâ El-hak bu ne halet bu …
Devamı »