داد خواه وصلت اولسام بخت دشمندر بكا
دشت پيماى غم اولسام آه رهزندر بكا
Dâd-ḫâh-ı vuṣlat olsam baḫt düşmendür baňa
Deşt-peymâ-yı ġam olsam âh rehzendür baňa
Kavuşmak için adaletini istesem baht bana düşmanlık eder. Gam çölünü aşmağa uğraşsam ah yolumu keser.
اولمدى ممكن كمند زلف ياره دست رس
تنكناى دهر كويا چاه بيژندر بكا
Olmadı mümkin kemend-i zülf-i yâre dest-res
Tengnây-ı dehr gûyâ çâh-ı Bîjendür baňa
Sevgilinin saçının kemendine erişmek mümkün olmadı. Bu dünya hapishanesi Bîjen’in hapsedildiği kuyu gibidir.
مست كستاح الستم مدعا وحشرده ده
با ره صاف و جوان پاك دامندر بكا
Mest-i güstâḥ-ı elestüm müdde’â maḥşerde de
Bâde-i ṣâfu cevân-ı pâk-dâmendür baňa
Ben elest meclisinden beri küstah bir sarhoşum. Mahşerde de istediğim saf şarapla, iffetli sevgilidir.
بولعجب ناكام عشقم نرم دل محبوبلر
موم ايكن اغياره باقسه م سنك آهندر بكا
Bü’l- ‘aceb nâkâm-ı aşkım nerm dil maḥbûblar
Mûm iken aġyara baķsam seng ü âhendür baňa
Aşkta mutsuz, garip bir aşığım yumuşak gönüllü güzeller başkalarına mum iken bana taş ve demirdirler.
طوق زنجر رضا بر كردنم اى ناﺌلى
بو كهن دارالشفا مادام مسكندر بكا
Ṭavķ-ı zencîr-i rızâ ber-gerdenim ey Nâ’ilî
Bu kuhen dârü’ş-şifâ mâdâm meskendir baňa
Ey Nâ’ilî, bu eski kumarhane madem ki benim meskenimdir. O halde razılık zincirinin halkasını boynuma takarım.
Vezin: Fâ’ilâtün fâ’üâtün fâ’ilâtün fâ’ilün